Yapay zekâ şu an gelişme aşamasında olsa da birçok ülke bu sahadaki araştırmalarını devam ettiriyor. Bu çalışmalar elbette bir strateji kapsamında yürütülüyor. Kimi ülkeler ödemeler ve drone, kimi ülkeler de robotlar ve üretim gibi konulara yoğunlaşarak yapay zekâya yönelik işlere zaman ve bütçe ayırıyor. Dünyadan seçtiğimiz çeşitli ülkelerin yapay zekâ strateji ve çalışmalarını derledik.
Çin’de robot balık projesi
Çin Sanayi ve Bilişim Bakanı Yardımcısı Liu Lihua, Shenzhen’de düzenlenen CITE2017 Yapay Zekâ Sektörü Gelişimi Forumu’nda yaptığı açıklamada ülkenin yapay zekâ teknolojisinde dünyanın ilerisinde yer aldığını belirtiyor. Liu Lihua’ya göre gelecekte ülke bu alanda son derece değerli fırsatlara sahip olacak. Kısa süre önce ABD’li MIT Technology Review dergisi tarafından yüz tanımayla ödeme ve otomatik pilot gibi 2017 yılında dünya çapında yaşanan 10 büyük teknolojik gelişme yaşandığı açıklandı. Bu teknolojilerin başlıca geliştiricileri arasında IFLYTEK, Alibaba ve Baidu gibi Çinli firmalar yer alıyor. Bunlar, Çin’in yapay zekâ teknolojisi alanında dünyanın ilerisinde bulunduğunu gösteriyor. Çinli bilim insanları, yapay zekâ alanında önemli projelere imza atıyor. Örneğin, su ve kanalizasyon boruları içindeki çatlak ve tıkanıklıkları bulmak için tasarlanan robot balığı sayabiliriz. Lanzhou Petrokimya Bilimleri Üniversitesi tarafından geliştirilen robot balık, sahip olduğu alıcılar vasıtasıyla borular içinde dolaşabilme yeteneğine sahip. Robot balığın boru sistemleri içinde dışarıdan anlaşılması mümkün olmayan sorunların tespiti başta olmak üzere su kalitesi ölçümü, izleme ve arama gibi görevleri yerine getirmesi bekleniyor. Yapay zekâ donanımı da bulunan robot balık, karmaşık tasarımı ve ileri teknolojisiyle şimdiden birkaç ödül kazanmış durumda. Bilgisayar ya da cep telefonu aracılığıyla uzaktan kumanda edilebilen robot balığın maliyetinin 100 bin Yuan’ın (15 bin dolar) altında olduğu tahmin ediliyor. (Kaynak: Kerem Köfteoğlu – China Today Türkiye Editörü)
İngiltere otonom araç ve drone’lara yoğunlaşacak
İngiliz Bilim ve Teknoloji Kurulu’nun (İBTK) 21 Ekim 2016 tarihinde aralarında Başbakan’ın da bulunduğu bir grup üst düzey devlet yetkilisine yönelik robotik, otomasyon ve yapay zekâ konularını içeren bir mektup gönderdi. Tavsiye niteliğindeki mektup, hükûmete bu konularda yapılması gerekenleri aktarıyor ve bu fırsatlar ile sorunları paylaşıyor. İBTK öncelikle İngiltere’nin belirtilen bu üç alanda halihazırda iyi durumda olduğunu vurguluyor. Ülkenin otonom araçlar ve drone sahalarında fırsatlara yoğunlaştığını belirten İBTK, fiyatlar düştükçe yeni fırsat ve pazarların da ortaya çıkacağını düşünüyor. Mektupta İngiltere’nin endüstriyel robot üretim ve tasarımı konusunda geride kaldığı da itiraf ediliyor. Öte yandan, mektupta istihdam dikkat çeken bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. İBTK robot ve yapay zekâ kullanımı sonucunda ulusal verimliliğin artacağını ifade ediyor.
ABD’de yedi maddelik yapay zekâ stratejik planı
ABD’de yapay zekâ alanında 44’üncü Başkan Barack Obama döneminde yayımlanmış araştırma ve geliştirme stratejik planından söz etmek mümkün. Ulusal Bilim ve Teknoloji Kurulu’nun Ekim 2016’da kamuoyuyla paylaştığı stratejik planda, yapay zekâdaki bilimsel ve teknolojik ihtiyaçların bir çerçeveye oturtulması hedefleniyor. Planda öncelikle ABD’nin yapay zekâ alanındaki Ar-Ge çalışmalarına 2015 yılında 1,1 milyar dolar tutarında yatırım yaptığı ve yeni teknolojik ve bilimsel sonuçlar elde edilse de, yeni fırsatlar koordinasyon sağlanması gerektiği bildiriliyor. Çalışmada yapay zekâya ilişkin belirlenen yedi stratejiye de yer veriliyor ve bunlar şöyle sıralanıyor: 1- Yapay zekâya uzun dönemli yatırımlar yapılmalı 2-İnsan-yapay zekâ işbirliği için verimli yöntemler geliştirilmeli 3-Yapay zekânın sosyal, etik ve yasal çıkarımları anlaşılmalı ve buna uygun çözümler bulunmalı 4-Yapay zekâ sistemlerinin güvenliği sağlanmalı 5-Yapay zekâ test ve eğitimleri için paylaşılabilir kamuya açık veri set ve ortamları geliştirilmeli 6-Standart ve kıyaslamalarla yapay zekâ ölçülmeli ve değerlendirilmesi 7-Yapay zekâyla ilgili Ar-Ge ulusal işgücünün ihtiyaçları araştırılmalı.
Fransa yapay zekâ eğitimine güveniyor
Fransa 24 Ocak’ta o dönem Dijital İşlerden Sorumlu Bakan Axelle Lemaire ve Yüksek Öğrenimden Sorumlu Bakan Thierry Mandon tarafından yapay zekâya ilişkin stratejisini açıkladı. (Lemaire, Şubat’ta görevinden ayrıldı) #FranceIA etiketiyle tanıtılan stratejik planda öncelikle ülkenin bu alandaki güçlü yönleri ele alınıyor. Buna göre Fransa’nın yapay zekâda sunduğu iyi bir eğitim ve dünya çapında tanınan araştırmacıları bulunuyor. Ayrıca yapay zekâda dinamik bir start-up ekosisteminden de bahsetmek mümkün. Son olarak ise Dijital Cumhuriyet Yasası paralelinde belirlenmiş dikkat çekici bir mevzuat mevcut. Stratejinin ana önceliği ise Fransız endüstrisinin çok yönlü yapısını desteklemek için ilgili aktörleri tanımlamak ve bir araya getirmek olarak belirlenmiş. Bununla birlikte Ulusal Bilgi Teknolojisi ve Özgürlükler Komisyonu 23 Ocak’ta çalışmalarına başladı ve Fransız yapay zekâ stratejisinin odağında mahremiyete saygı, kişisel verilerin korunması ve şeffaflık gibi noktaların güvence altına alınması gerektiğine hükmetti.
Almanya Endüstri 4.0’ın öncülerinden
Almanya özellikle endüstri 4.0 konusundaki çalışmalarıyla dijital dünyanın gündeminde bulunsa da yapay zekâ alanındaki çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Örneğin, girişim sermayesi verilerini derleyen Asgard VC’ye göre Şubat 2017 itibariyle Avrupa’da şu an 632 yapay zekâ start-up’ı bulunuyor ve bunların 81’i Almanya’da faaliyet gösteriyor. Öte yandan Almanya Yapay Zekâ Araştırma Merkezi (DFKI), 1988’de kuruldu ve Kaiserslautern, Saarbrücken, Bremen’de araştırma tesisleri ve Berlin’de bir proje ofisi mevcut. DFKI, yapay zekâ kullanarak inovatif ticarî yazılım teknolojisi geliştiren Almanya’nın önde gelen araştırma merkezi olarak öne çıkıyor.
DFKI, uygulamaya yönelik temel araştırmalara dayanarak BT alanında ürün fonksiyonları, prototipler ve patentlenebilir çözümler geliştiriyor. Ar-Ge projeleri, 14 araştırma bölümü ve araştırma grubu, 10 yeterlik merkezi ve beş laboratuvarda yürütülüyor. Finansman, Avrupa Birliği, Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı (BMBF), Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı (BMWi), Alman Federal Devletleri ve Alman Araştırma Vakfı (DFG) tarafından karşılanıyor.
Rheinland-Pfalz ve Saarland ve Bremen Eyalet hükümetlerinin yanı sıra, sayısız ünlü Alman ve uluslararası yüksek teknoloji şirketi DFKI denetim kurulunda temsil ediliyor. Kâr amacı gütmeyen bir kamu-özel ortaklığı olan DKFI model olarak, ulusal ve uluslararası düzeyde, üst düzey araştırmaların gerçekleştirilmesinden sorumlu kurum olarak yapılandırıldı. DFKI, Industrie 4.0 araştırmasının ön saflarında yer alıyor. Bununla beraber Smart Factory Living Lab, “RES-COM”, “Smart F-IT” projeleri de DFKI’nin katkı sağladığı projeler. Söz konusu projeler Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı tarafından finanse ediliyor ve Almanya’yı IoT sahasında öncü ülkelerden biri konumuna taşımayı hedefliyor.
Japonya’da ilkolul ve liselerde bilgisayar programcılığı zorunlu ders olacak
Japonya öncelikle yaşlanan nüfus ve nitelikli iş gücüyle ilgili çalışmalar yapıyor. Bunun için ise genç ve yetenekli insanları özel teşviklerle ülkeye çekmenin yollarını arıyor. Başbakan Shinzo Abe’nin bir açıklamasına göre, Japonya yabancı yetenekli profesyonellere ülkede daimî çalışma izni verilme süresinin kısaltılmasını planlıyor. Normalde bu tür bir izni elde etmek için beş yıl çalışma şartı aranırken, Abe’nin planı bu süreyi üç yıla çekmek. Zira, bu süre İngiltere’de üç yıl olarak belirlenmiş. Japonya’nın hedefi bu şekilde ekonomik kalkınmayı artırmak ve 2020 yılında GSMH’yı 5,5 trilyon dolara taşımak. Japonya’daki diğer bir hedef ise ülkenin mevcut nüfusunu teknoloji eğitimine yönlendirmek ve genç nüfusun niteliğini yükseltmek. Bu amaçla, yapay zekâ ve BT’ye yoğunlaşılması ve bilgisayar programlamayı ilkokul ve lisede zorunlu ders haline getirilmesi planlanıyor. Burada da 2020 hedef olarak belirlenmiş.
Finlandiya’da yapay zekâ için uzun vadeli yaklaşım
Finlandiya Başbakanı Juha Sipilä 9 Şubat’ta yaptığı bir konuşmada, Finlandiya’nın yapay zekâda dünyaya liderlik etmek istediğini söylüyor. Juha Sipilä bu nedenle ortak ulusal bir vizyon için çağrıda bulundu. Sipilä yapay zekânın toplumda etkin şekilde kullanılmasının sadece yeni yeterlilikler gerektirmeyeceğini, bununla birlikte yeni yaklaşımlar, geleceğe yönelik kararlar ile uyarlanabilir iş piyasasın da ortaya çıkacağına dikkat çekiyor. Ekonomik İşler Bakanı Mika Lintilä ise yapay zekâ daha fazla gecikmeden adımların hızla atılması gerektiğini savunuyor. Mika Lintilä’ya göre, bunun hükûmet program veya stratejileriyle ilgisi yok. Bu konunun uzun vadeli ele alınması gerekiyor. Öte yandan, IBM ile Finlandiya İnovasyon Yatırım Ajansı, IBM Watson’ın Fin sağlık sektöründe kullanılması için 14 Eylül 2016’da bir işbirliğine gittiklerini açıkladı. İşbirliğiyle IBM, Finlandiya’da Watson Sağlıkta Mükemmellik Merkezi ve Ulusal Görüntülemede Mükemmellik Merkezi açma kararı aldı. Görüntüleme merkezi ABD dışında ilk kez Finlandiya’da açılırken, bu sayede 150 kişiye de iş imkânı sağlanacak.
Güney Kore’de özel sektörün yapay zekâ yatırımları dikkat çekiyor
Güney Kore’de öncelikle büyük firmaların yapay zekâ yatırımları dikkat çekiyor. Fakat bu yatırımların oyun veya internet portal’ları ile sınırlı olduğu görülüyor. Örneğin, oyun girişimi NC Soft ve internet portal’ı NAVER’in yatırımlarından bahsetmek mümkün. Bununla birlikte Samsung da bu sahada yatırımlarını artırmaya başladı ve yapay zekâ start-up’ı Vicarious’ı satın aldı ve Jibo adındaki robot start-up’ı Jibo’ya yatırım yaptı. Devlet tarafındaki gelişmelere baktığımızdaysa Mart 2016’da o dönemin devlet başkanı olan Geun Hye Park’ın Mavi Saray’da yapay zekâ ve yazılım alanlarında çalışan 20 uzmanı bir araya getirerek düzenlediği bir toplantı dikkat çekiyor. Bu toplantıda alınan karara göre Kore’de yapay zekâ ile bir kontrol kulesi kurulacak ve buna Bilim ve Teknoloji Strateji Kurulu adı verilecek. Bu kuleyle yapay zekâ projeleri teşvik edilecek ve fonlanacak. Ayrıca Bilim, BT ve Gelecek Planlama Bakanlığı çatısı altında Nisan ayında geçici bir yol haritası oluşturuldu ve devlet başkanına rapor vermesi sağlandı. Bununla birlikte 2016-2020 arasında yapay zekâ için 768 milyon euro tutarında yatırıma karar verildi ve bu yatırımların Ar-Ge, işe alım uzmanları ve veri altyapısının iyileştirilmesi gibi noktalara ayrılması benimsendi. Öte yandan Samsung, LG, SK Telecom, NAVER ve Hyundai gibi özel sektör firmalarının da bu sahada 1,9 milyar euroluk yatırım gerçekleştireceği bildirildi.
Hindistan’da yapay zekâ için devlet ve özel sektör işbirliğine vurgu
Hindistan Carnegie Vakfı tarafından Hindistan’ın yapay zekâ ile ilgili karşılaşacağı sorunlar ile önerileri kapsayan bir rapor hazırlandı. Raporda öncelikle yapay zekâya dayalı uygulamaların özel sektöre ait firmalar tarafından yapıldığı ve bunların da ağırlıklı tüketim ürünleri endüstrisine yoğunlaştığı ifade ediliyor. Diğer bir nokta ise ABD, Çin ve Güney Kore’de yapay zekâ yatırımlarının devlet-özel sektör işbirliğiyle yürütüldüğü belirtiliyor ve Hindistan’ın da aynı yöntemi takip etmesi öneriliyor. Eğitim sisteminin günümüz ekonomisinin gereklilikleri uyum sağlamadığı ve iş dünyasının istediği şartlara da uygun olmadığı vurgulanan diğer nokta. Raporda yer verilen öneriler arasında Hindistan’ın yapay zekâdan tam şekilde yararlanması için sadece tüketim ürünleri ve BT ile değil diğer sektörleri de bu işe dâhil etmesi gerektiği vurgulanıyor. Diğer öneriler ise eğitim sisteminin yapay zekâya uygun alternatifler sunması ve devletin yapay zekâ kullanarak vergi kaçaklarını tespit etmesi ile sağlanan sübvansiyonlardaki sahtekârlıkların takibi gibi hususlar yer alıyor.
Kanada’da yapay zekâ 125 milyon dolarlık fon
Kanada’da yapay zekâ ile en yeni gelişme, 30 Mart’ta Başbakan Justin Trudeau’un açıkladığı strateji oldu. Strateji kapsamında Kanada devleti bu yılın bütçesinde 125 milyon dolar tutarında yapay zekâ için fon ayırma kararı alındı. Ayrılan bu fon University of Alberta ile yapay zekâda uzmanlığı olan diğer merkezler arasında paylaştırılacak. University of Alberta’nın sitesinde yer alan açıklamaya göre, üniversite yapay zekâ araştırmalarında dünyada ikinci sırada bulunuyor. Stratejinin diğer parçaları arasında yapay zekâ odaklı start-up’ların sunacağı çözümlerin piyasaya sunulması ve bu çalışmaların daha da ilerletilmesi için endüstriyle işbirliğinin iyileştirilmesi gibi noktalar yer alıyor.
Yazı: H. Kerem Fındık