“Nasıl ki tarihte Rönesans ile birlikte insanlığın değer yargıları değişti, bugün de teknolojiyle değer yargılarımız değişiyor. Dijital rönesans yaşıyoruz” diyor Nippon Paint-Betek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ. Sektör teknolojiden güç alarak geleceğe ilerlerken zamanın ustaları nasıl konumlanıyor, inovasyonlar hangi trendlerle şekilleniyor birlikte bakıyoruz.
İnovasyon ve sürdürülebilirlik markaların gündeminden hiç düşmeyen konular ama Türkiye’nin zorlu ekonomik koşulları karşısında tüketiciler gerçekten inovatif ve çevreye duyarlı ürünlere ne kadar yöneliyorlar? Buradaki süreci nasıl yönetiyorsunuz?
Her şeye rağmen son iki yılda marka değerinin hâlâ seçim kriterlerinde, cep payında etkili olduğunu görüyoruz. Tüketici ucuz fiyatlara yönelmekten ziyade verdiği paraya karşılık daha çok değer istiyor. Biz de bunun üzerine kafa yoruyor, karşılığını da yüksek pazar payı ve akıl payıyla alıyoruz. 2023’te FutureBright’ın ilk defa yaptığı Türkiye Güven Markaları araştırmasına göre Filli Boya ilk 10 güven markasından biri olarak görülüyor. Bu çok önemli çünkü bizim kategorimizde bir hata yaptığında; yanlış boya, yanlış renk ve tekstür seçtiğinde ya da silinemeyen bir boya seçtiğinde bununla çok uzun süre yaşamak zorunda tüketici. Bu yüzden bir bilenle yola devam etmek istiyor.
Öte yandan, kategorimizde, daha dayanıklı ürünler alıp yenilemek zorunda kalmadan uzun yıllar kullanmak sürdürülebilirlikle ilgili bir konu. Bunun hem çevreye hem topluma hem de kişinin cebine etkisi var. Eskiyen bir eşyayı boyayıp daha uzun süre kullanmak ya da ondan bambaşka bir ürün çıkarmak yani upcycling de işin bir başka boyutu. Zamanın ruhu şimdi herkese bunu söylediği için her şeyi yenileyebileceğimize daha çok inanıyoruz. Bu cesaretle birlikte kendini ifade etme, yaşadığı yerde kendine ait bir iz bırakma isteği de yükseliyor. Yükselen bu birkaç akım bir araya geldiğinde değer önermesini değiştirmek için her yüzeyde herkes tarafından kolayca uygulanabilen ve uygulandığı her yüzeyde yüksek dayanıklılık sağlayan Aqua Reno’yu çıkardık. Bir tezgâh, masa boyuyorsanız darbeye dayanıklı; banyoda kullanıyorsanız, temizlikte kullanılan kimyasallara dayanıklı… Filli Boya renkleriyle, tekstürleriyle, çıkardığı ürünlerle ilham markası olduğu kadar; ilhamı gerçeğe çevirmek için gereken tüm araçları sağlamasıyla da imkân markasıdır. Filli Boya’nın düşük VOC seviyesine sahip ürünleri bu beklentileri karşılarken çevreye de daha az zarar veriyor.
Günümüz teknolojileri boya, yalıtım malzemeleri ve yapı kimyasalları alanında nasıl bir dönüşüm yaratıyor? Siz bu dönüşümü nasıl okuyorsunuz?
Nasıl ki tarihte Rönesans ile birlikte insanlığın değer yargıları değiştiyse bugün de teknolojiyle değer yargılarımız değişiyor. Dijital rönesans yaşıyoruz; sorma şekilleri, kabul etme şekilleri, ahlak anlayışları, ilişki kurma şekilleri değişiyor. Sunduğumuz ürünler de teknolojiyle dönüşüyor. Aqua Reno’yu 200 derecede ani ısı değişimine maruz kalsa bile dayanıklı kılan da insan sağlığına duyarlı ürünleri Dalmaçyalı markası altında, Türkiye gibi enerji ithalatı yapan bir ülkede, yüzde 60’a varan enerji tasarrufu sağlayan dış cephe sistemlerini geliştirmemize olanak sağlayan şey de teknoloji.
Euromonitor’e göre Türkiye tek kişilik haneye en hızlı geçiş yapan ülke. Ülkemizde 5,2 milyon kişi tek başına yaşıyor. Metrekareler giderek küçülüyor. Küçülen evlerde eşyaların duvarla teması giderek artıyor. Sürtünmeye dayanıklı ürün ihtiyacı artık daha fazla. Ayrıca doğru rengi seçerek küçücük evi aydınlık da gösterebilirsiniz karanlık da… Oda daha geniş gibi de görünebilir daha dar da… Bu, kullandığınız rengi doğru seçmekle çok ilgili.
Filli Boya’nın geliştirdiği renxmatik sistemiyle renk örneklerini -bir kumaş, renkli bir kalem bile olabilir bu örneksatış noktalarımızda ölçüp renk kodu çıkarıyoruz. O kodu makineye yükleyip kişiye özel renk seçeneği yaratıyoruz.
Doğru renk seçimi için Filli Boya internet sitesinde yüzlerce video var. Ya da her salı Instagram üzerinden uzmana sor etkinliği yapıyoruz. İki yıldır da sosyal medyada aranan sorularla sürekli beslenen AI chatbot’umuz devrede. İnternet sitemizdeki Hey Filli logosuna tıklandığında ev ile ilgili sorular soruyor. Aldığı bilgilerle en uygun renk ve ürün seçenekleri sunuyor. Ürünü teknolojiyle geliştirirken iletişimi ve bağı da yılın her günü yaşar hale getiriyoruz. Ancak her şey dijitalde dönmüyor. Satış noktalarınız sizinle aynı paralelde değilse tutarlılık sağlayamazsınız. Bu tutarlılık olmazsa dijitalde yarattığınız tüm dünya yok olur. Bu nedenle hem müşteriyle bağ kurarken hem de ürün geliştirirken salt teknolojiyi değil, insan odaklılığı da merkezde tutuyoruz.
Sektör teknolojiden aldığı güçle ilerlerken toplumdaki usta algısı nasıl bir değişim gösteriyor?
Usta bizim müfredatımızda, eğitimimizde olmayan, belli bir yaşa gelene kadar öğrenmediğimiz şeyleri bilen insan. Onun bildiği şeyi bilmediğimiz için ve onun bilgisini sorgulayamadığımız için temkinliyiz. Ustanın yaptığı işle çok uzun süre yaşamak zorunda kalacaksınız, bunun için anlamlı bir para vereceksiniz ve bir süre evde devam edecek uygulama. Bu yüzden usta eğitimlerini işimizin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Türkiye’de 150 bine yakın (gerçek) usta olduğunu düşünüyoruz ve bunların 60 biniyle daimi ilişkimiz var. Satış noktalarını ayrıca eğitiyoruz. Oralarda teknik eğitimlerin yanı sıra sosyal eğitimler de veriyoruz. Filli Ustam dediğimiz ayrı bir grup var ki onların yaptığı işe garantörlük veriyoruz.
Bir de son iki yıldır üzerine odaklandığımız yeni bir grubumuz var. Bunlar da bizim gelecek değer önermelerimizin içine koyduğumuz genç, bugünün dilini konuşan, bugünün anlayışıyla çalışan, farklı yeteneklerini boya ustalığının içine katan ve üniversite öğrencilerinden oluşan genç ustalarımız, aynı zamanda girişimciler.
Ülkede hem ekonomiden hem de gençlerin artık belirli sınırlar içinde çalışmak istememelerinden kaynaklı bir genç işsizliği var. Ustalığı gençlerin istedikleri formata evrimleştirmeye çalışıyoruz, onları eğitip mesleki yeterlilik sertifikasıyla belgelendiriyoruz. Onları farklı etkinliklerde eski ustalarla bir araya getiriyoruz.
Farklı tekstürlere ve desenlere bürünebiliyor artık duvarlar. Duvar kâğıtlarını, mermeri, brüt betonu, ahşabı taklit ederek mekânı istediğimiz havaya büründürmemize imkân sağlayan boyalar var. Ama bunları her usta yapamıyor. Burada boyayı bir sanata çevirmeniz gerekiyor. Demin bahsettiğimiz gençler arasında üniversitelerin sanat ile ilgili bölümlerinden mezun olmuş veya okuyan genç sanatçılarımızı ekonomik olarak desteklediğimiz gibi sanattan aldıkları gözü başka evlere taşıyan farklı kalitede boya ustaları yaratmak amacımız. Yani yeni neslin boya ustası tarifini yapmaya çalışıyoruz. Her iki tarafı da mutlu eden, bize çok kıymetli bir müşteri portföyü kazandıran bir girişim oldu Decomaster Art Academy.
2024 değerlendirmesi ve gelecek öngörüleriyle bitirelim. Ufukta nasıl projeler var?
2024’ün zor bir yıl olduğunu herkes gibi biz de hissediyoruz. 2025’in ilk yarısı da kolay geçecek gibi görünmüyor. Ama Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz. Bu potansiyel içerisinde lider olmanın sorumluluğuyla en iyisini yaparak pazardaki varlığımızı genişletmeye ve büyümeye devam edeceğiz.
“Daha doğru değer ver, bu dönemi herkesin rahat geçirmesine yardımcı ol. Sen de bu şekilde daha iyi geçireceksin.” Bu temel yaklaşımla, zor bir yıl olmasına rağmen, ürün lansmanı yapıyoruz. Tam bu döneme değer katacak bir ürün olduğu için, işlerin daha iyiye gitmesini beklemeden Aqua Reno’yu çıkardık. Binaların dış cephesinde giderek zorlaşan iklim koşullarına karşı dayanıklılığı Türkiye’de ilk ve tek olacak seviyede yüksek olan yeni ürünümüz Nucleus için de aynı şey geçerli.
Satınalma gücünün bizleri zorladığı doğru ancak iyi değer kattığınızda karşılık bulacağına da inanıyoruz. Çünkü zaman ne olursa olsun tüketicilerin farklı ve değer katan, yolu onlarla birlikte yürüyen marka arayışları devam edecek.